Ana içeriğe atla

Peyzajda değişim - 3 ( Edremit Körfezi'nin Kuzey Sahil Bölgeleri )

EDREMİT KÖRFEZİ’NİN KUZEY SAHİL BÖLGESİNDE PEYZAJ PATERNİ VE ARAZİ ÖRTÜSÜNÜN ZAMANSAL VE MEKANSAL DEĞİŞİMİ

            Arkadaşlar hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum. Bugün ki değinmek istediğim bir diğer “Peyzajdaki Değişim” adlı konumuz, başlıkta da  görmekte olduğunuz gibi Edremit’in kuzey kesimlerindeki peyzaj paterni (peyzaj modeli) ve arazideki zamansal ve mekânsal değişime olacaktır. Ancak bugün ki konu çok uzun olduğu için biraz fazla kısaltmak zorunda kaldım. Sıkıcı bir metin olmasını istemem. Eğer ilginizi çekerse kaynağı paylaşacağım. İyi farkındalıklar...

            Arazide yapılan peyzaj patern metrikleri, arazi kullanımı arazi örtüsüne bağlı habitatlarda kayıpların yaşandığını; aynı özellikteki habitatların arasındaki komşuluk ilişkisinin azaldığını göstermiştir. Edremit Körfezi kuzeyinde artan parçalanma ve izolasyon nedeniyle bazı türlerin yaşam ortamlarının tehlike altına girdiği ve habitat kalitesinin azaldığı şeklinde varsayım yapılabilir.

            Sonuçlar, çalışma alanının, son yıllarda dikkati çeken nüfus ve arazi örtüsü arasındaki karmaşık ilişkinin yaşandığı küresel problemin bir parçası olduğunu göstermektedir. Zeytinlik alanlardaki dönüşümün aynısı Edremit Körfezinin karşısındaki Midilli adasında da gözlemlenmektedir. Midilli adasında da turizm aktivitelerinin artması Olea europaea subsp. Europea (zeytin) dikili arazilerde kayıplara neden olmuştur.

            Çalışma alanında peyzaj göstergeleri, peyzajdaki parçalılığı ölçmede ve arazi kullanımı arazi örtüsünde gerçekleşen değişimin şiddetini göstermede başarılı olmuştur.

            Sonuç olarak söylemek gerekirse ,bölgede yol genişletme ve hızlı konut yapımı dahil olmak üzere hızlı kalkınmanın dramatik çevresel değişikliklere yol açtığını vurgulanmaktadır.

SONUÇ olarak ;

“ İnsanlar gelecek için planlar yaparken, hayat da onlar için plan yapar.”


“Siz doğaya ne kadar sahip çıkarsanız , O da size bir o kadar sahip çıkar.”



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çim Alanlar, İşlevleri, Kalite ölçütleri,Türleri , yetişme ortamı istekleri nelerdir ?

ÇİM ALANLAR İşlevleri :  Trafikte güvenliği sürüş sağlar.                               Erozyon önleyicidir. Suyu temizleyici özelliği vardır. Ruh sağlığına yardımcı olur. Gürültüyü azaltır. Isı adası etkisini azaltır. Sporcuların sakatlanmasını önler. Yağmur suyu yönetimine yardımcı olur. Mekanlara değer katar. Yangına karşı direnç gösterebilir. Mimari işlevleri vardır. Çim bitkilerinde dallanma tipleri =  Yumak Yaşam Formu= Kirpi gibi bir form ortaya çıkar. Koyun Yumağı (Festuca ovina), Kırmızı Yumak(Festuca rubra) ve Çok Yıllık Çim(Lolium perenne)'de görülür. Stolonlu Yaşam Formu= Toprak üstünde dallanan/yayılan gövdedir. Köpekdişi (Cynodon dactylon) ve Mandaotu (Buchloe dactyloides) örnek verilebilir. Rizomlu Yaşam Formu= Toprak altında dallanan/yayılan gövdedir. Köpekdişi (Cynodon dactylon) ve Çayır Salkımotu (Poa pratensis) örnek verilebilir. Dipçe 1: Uçlarını keserek başka bir yere atınca rizom ve stolonlu olanlar vejetatif üretilebilirler. D

İklim Değişikliğinin Doğa ve Çevreye Etkileri

Kültürel karakteristiklerin doğal süreçleri etkilemesi sonucu oluşan iklim değişikliği global ölçekte bir olaydır. Yeryüzünün doğal döngüsüyle etki ederek doğal sistemin bozulmasına neden olur. Bu bağlamda sera etkisine neden olan karbondioksitin artmasına, depremlere, su kıtlığının artması, ekolojik yaşamın etkilenmesi gibi olumsuzluklar ortaya çıkarmıştır. Sonucunda ise iç savaşların başlamasına, göçlerin olmasına, insan metabolizmasını etkileyen hastalıkların ortaya çıkmasına ve doğal kaynakların tükenmesine sebep olmaktadır. Yazar: Ömer Faruk ALAYLI

Yağmur Suyu Yönetimi / Hasatı (Rainwater management)

Yağmur Suyu Yönetimi / Hasadı Kentsel alanlarda yağmur sularını drene etmek için kullanılan geleneksel yağmur suyu toplama sistemleri, yağmur sularını hızlı bir şekilde ayrık veya birleşik kanalizasyon sistemi ile ortamdan uzaklaştırmaktadır. Bu durumla birlikte, yağmur sularının toprağa sızması beklenmeden taşınması sonucunda; yeraltı su kaynaklarının yeteri kadar beslememesi, kentsel alanlarda yağmur sularıyla taşınan yabancı maddelerle yağmur sularının deşarj olduğu kalıcı suların kirlenmesi ve aşırı yağışlarda geleneksel yağmur suyu toplama sistemlerinin yetersiz kalmasıyla birlikte sel, taşkın ve erozyon sorunlarının ortaya çıkması kaçınılmazdır. Karşılaşılan bu sorunların en aza indirilmesi amacıyla, kentsel alanlarda yağmur sularının sürdürülebilir olarak yönetimi gündeme gelmiştir. Kentsel alanların hidrolojik fonksiyonlarının korunması, yağmur sularının bekletilerek yeraltı sularına karışmasının sağlanması ve yağmur suyu toplamada yapısal çözümler yerine ekolojik çözümler