Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kur'an Neden Arapça İndirilmiştir ? Neden Arapça Okunmalı ?

Kur'an Neden Arapça İndirilmiştir ?             İlahi sünnetlerden birisi insanların hidayeti için resullerin gönderilmesidir. Resuller de insanlarla anlaşabilmek için gönderildikleri bölgenin dilleriyle konuşurlardı. Dil insanlarla iletişim kurmanın tek yoludur. Peygamberler de insanlarla iletişim halinde olmak zorunda idiler. Peygamberlerin kendi kavimlerinin dilleriyle konuşmaları ilahi sünnetlerden bir diğeridir. Allah-u Teala buyuruyor ki :  “Onlara iyice anlatabilmesi için kendi kavminin dilinden başka bir dille hiçbir  resul göndermedik.”(İbrahim/4)             Bu sünnet , hatta evrensel daveti olan ulu’l Azam peygamberler (a.s) içinde geçerlidir. Onlar davetleri evrensel olmasına rağmen gönderildikleri toplumun dilini konuşuyorlardı. Böyle olmasaydı, dinleri kendi kavimleri içinde bile anlaşılmaz ve kabul edilemez olurdu.             Kur’an , dilin ötesinde bir hakikattir. Arapçaya dönüşmeden önce insan aklının ulaşamayacağı bir merhalede idi. Allah onu asıl

Biyosfer Rezervi

Biyosfer Rezervi Biyosfer rezervleri UNESCO'nun 1970 yılında Paris'de yapılan 16. Genel Kurulunda "İnsan Ve Biyosfer" (MaB=Man and Biosphere) programı ile gündeme gelmiştir.  Zal (2003)'ün (UNESCO 2003-MaB)'dan belirttiği gibi, " biyosfer rezervleri uluslar arası öneme sahip ve UNESCO'nun İnsan ve Biyosfer (MaB) Programı içerisinde yer alan karasal ve/veya kıyı ekosistemlerine sahip alanlardır. Zal (2001)'e göre, MaB Programının amacı ; biyosfer doğal kaynakların etkili bir biçimde korunması ve sürdürebilirlik ilkelerine uyumlu kullanılmasına sağlayıcı çalışmaların ulusal düzeylerde geliştirilmesi için gerekli destekleri vermek bu çalışmaların koordinasyonu sağlamaktır. MaB Programı yaklaşımı insanın doğal kaynaklardan yaralanmasına ; sadece insanın ekosistem üzerine olan antropojenik etkileri çerçevesinden bakmamakta, insan aktivitelerinin, insan ve biyosfer arasındaki değişken bir ilişkiler yumağı olduğuna dikkate almaktadır. Dolayısıy

Ekolojik Bilmeceler ve Bütünsel Yaklaşım Kavramı (Soru-Cevap)

Arkadaşlar hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlıyorum. Bugün ki yazımda birazcık daha soru-cevap tarzı bir yayın olacak. Paylaşacağım Ekolojik bilmecelere sizlerin yorumunuzu bekliyorum. Çünkü bu bilmecelere kendimde çözüm üretemiyorum. Ama belli varsayımlarda herkes bulunabilir elbette... O yüzden fikirleriniz benim için çok önemli. Teşekkür ederim , iyi farkındalıklar ! Ekolojik Bilmeceler Bilmece 1. Mısır'daki Asuvan Barajı 1968'de tamamlandı. Elektrik üretimi ve sulama amacıyla Nil Nehri üzerinde yapılan bu büyük barajın işletmeye açılmasından az sonra, delta tarafında kalan tarım toprakları çoraklaşmaya başladı ve nehir ağzındaki bölgenin balıkları ortadan kayboldu. Neden ? Bilmece 2. Peru'nun pamuk ambarı Canate Ovası'nda, 1949'dan sonra tarım ilaçları kullanılmaya başlandı. İlk yıllarda ovanın pamuk üretimi çok arttı. Tarımcılar "modern bilimin mucizesi" diyerek, bu ilaçlara o derecede güvenmeye başladılar ki, üretim daha da arttırmak

Özgüven Kazanmanın Farklı Yöntemleri

Simdi utangaçliğiizdan kurtulmanizı sağlayacak çüncü gizli bileşene geldik. Bu berkesin bütün büyük mücadeleleri kazanmak için sahip olmak zorunda olduğu bir özelliktir. Bu Bzellik, söyle birçok isimle anilan kuvvetli bir itici tutku, zindelik, iyimserlik, cesaret, inanç, itici güç, "şevk" Kisacası enerji. Bütün sorunları aşmak için ona sahip olmak zorundasınız. Ve, ne yazık ki, bu özellik bir Utangacın güçlü noktası değildir. Enerjik olmak ayni zamanda çekici bir özelliktir. Amerikan Toplumbilimi Vakfindaki araştırmacılar bilgili kafalarını kaşıyarak kendilerine bir soru sordular: "lnsanlar kendilerini en Çok hangi karakter tipine yakın hissederler?" Cevabı çabucak buldular: Enerjik ve olumlu düşünen birisine. Ne yazık ki, bunlar utangaç kelimmesini düşsündüğünüzünde hemen akliniza gelen karakter özellikle değildir. Aslinda araştırmalar utangaç birisi ile Kendinden Emin birisi arasındaki en belirgin karakter farkliliğınin enerji seviyesi olduğunu göstermistir E

CORINE ( Çevresel Bilgi İş Birliği Programı )

CORINE (Çevresel Bilgi İş Birliği Programı) nedir ? Carine , ulusal sınırlar içindeki arazi kullanımlarının belirlenmesi amacıyla oluşturulan ve Avrupa Birliği'ne üye ülkeler tarafından kullanılması zorunlu olan arazi örtüsü sınıflandırma sistemidir. Kullanılmasındaki Amaç ; Avrupa Birliği'ne üye ülkelerde arazi kullanımı ile ilgili olarak yapılan çalışmalara ait standart bir veri tabanı oluşturmaktır. Carine ile Avrupa Birliği ülkelerinde çevre ile ilgili politikaların oluşturulması amaçlanmıştır. CORINE program ; ana konularını doğa koruma yönünden öneme sahip alanlar , biyotoplar, havanın emisyonu, arazi örtüsü, toprak,su, kıyı erozyonu oluşturmaktaydı.

Peyzajdaki Değişim / Peyzajda Ölçek

Peyzajdaki Değişim (Peyzajda Ölçek)            Peyzajda ölçek 3 şekilde ele alınır. Bunlar ; Mekansal Boyut , Zamansal Boyut, Değişim Boyutu olmak üzere üçe  ayrılır.  1) Mekansal Boyut ; farklı fiziksel birimlerin, rasyonel ve sezgisel tanımlanmasına dayalı, sıklıkla başvurulan peyzaj ölçeği bileşenidir. Ulusal – Bölgesel - Yerel 2) Zamansal Boyut ; peyzajın; ilk insan kullanımından, gelecek nesiller tarafından sürdürülebilir kullanımına kadar geçen süreci ifade etmektedir. Gelecek – Mevcut – Geçmiş 3) Değişim Boyutu ; bozulmamış doğal alanların, tarım alanları ve diğer doğal kaynak kullanımı yolu ile aşırı kentleşmiş alanlara geçiş sürecini ifade eder. Bozulmamış – Tarımsal - Kentsel

Peyzaj ve Peyzaj Mimarlığı Arasındaki İlişki

Peyzaj, doğal ve kültürel sistemlerin sonucunda oluşan fiziki çevredir. Peyzaj Mimarlığı, peyzajı oluşturan strüktel yapıyı anlamak, doğal ve kültürel sistemleri kavramak demektir. Peyzaj ve Peyzaj Mimarlığı arasında anahtar-kilit ilişkisi vardır. Peyzaj Mimarlığının temel materyali yer kabuğu ve fizik çevredir. Peyzajı anlamak için en güzel örneklerden biri de bahçedir. Bahçe, dünyanın bir kopyasıdır. Bahçe, yer kabuğunun milyonlarca yıl boyunca değişip, insanoğlunun kısıtlamalarıyla oluşturulmuş bir peyzajdır. İşte tam da burada peyzaj mimarlığı devreye girip bu alanı, yer kabuğunun yani peyzajı özümseme ve anlama yoluna girer. Sonucunda da peyzajın ve peyzaj mimarlığının kıblesi olarak gösterilen Central Park gibi olağanüstü sanat eserlerinin oluşmasına olanak sağlar. Yazar: Ömer Faruk ALAYLI