Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Yeryüzü Şekillerinin Bir Alandaki Önemi

Yeryüzü Şekillerinin Bir Alandaki Önemi Bir alanda yeryüzü şekillerinin ifade edilmesindeki en iyi ölçü reliyef enerjisidir. Reliyef enerjisi de; bir alanın en yüksek ve alçak noktasındaki fark olarak ifade edilmektedir. Yüzey şekillerinin farklılığı bir yandan iklim üzerinde etkili olurken diğer yandan su havzalarını ayırmakta ve peyzajın doğal sınırlamasını yapmaktadır. Reliyef(rölyef)in bir alandaki rekreasyonel potansiyeli üzerine fizyolojik ve görsel olmak üzere iki grupta toplanmaktadır. Reliyefin iklim üzerine etkili olması, insanı fizyolojik olarak etkilemesi farklı olanaklar ortaya çıkarır. Yüksek reliyef değerlerine sahip alanlar, insanlara hem kış rekreasyonel etkinliklerine hem de yaz-deniz rekreasyonel etkinliklerine imkan verir. Reliyefin peyzajda bölümler oluşturması insanları görsel olarak etkilemektedir. Topoğrafyası hareketli olmayan düz alanlar insanlarda monoton etkiler yaratır. Bu alanlarda tasarım oluşturmak çok zor , çoğu zaman olanaksızdır.

Hacamat nedir ? Nasıl yapılır? Nelere iyi gelir? Hangi hallerde yapılmaz ?

HACAMAT NEDİR ? Hacamat, İslam ülkelerinde Peygamber efendimizin sünneti olduğu için çok yaygındır. Ayrıca Çin'den Almanya'ya; Malezya'dan Kanada ve Avustralya'ya kadar bütün dünyada kullanılan alternatif bir tedavi yöntemidir. Hacamat ile tedavi ; Önce, bardak vb. den oluşan kupa kan alınacak yere vuruluyor, orayı havasız bırakıp uyuşturuluyor. Aynı yeri neşterle et ile deri arasını 2 veya 3 mm. çiziliyor. Sonra kupayı neşterlenen yere tekrar yerleştiriliyor. Kılcal damarlardan kan gelmeye başlıyor. Bu genellikle 3 defa tekrarlanıyor. Tedavi 20-25 dakika sürüyor. Ortalama 300-350 gram kadar kan çıkarılıyor.(normal şartlarda) Hacamat konusunda Hadis-i Şerifler ; Hz. Muhammed(S.A.V) Hadis-i Şeriflerinde, hacamatın önemi hakkında şunları buyurmuş:  "Damarlardan veya deriden kan aldırmak, tedavi olduğunuz şeylerin en faydalılarındandır." "Sefer ediniz şifa bulunuz, oruç tutunuz şifa bulunuz, hacamat olunuz şifa bulunuz." Hacam

21. Yüzyılda Peyzaj Mimarlarının Sorumlulukları

21. Yüzyılda Peyzaj Mimarlarının Sorumlulukları 1.          Doğanın ve çevrenin kalitesini arttırmak, 2.   Sorunlu alanların onarımı, 3.   Ekosistem ve kaynak analizi yapmak, 4.   Tarihi peyzaj alanlarını korumak ve iyileştirmek, 5.   İklim kontrolü, 6.   Yaşlıları ve engelliler düşünülerek tasarım yapmak, 7.   Çevre sorunlarına çözüm bulmak.

Sulak Alanlar Neden Önemlidir? RAMSAR Sözleşmesi nedir ? Kriterleri nelerdir ?

Sulak Alanlar Neden Önemlidir ? Taban suyunu dengeler.  Taşkınları ve selleri önler. Bulunduğu bölgenin su rejimini düzenler. İklim elemanları üzerinde olumlu etkiler yapar. Tortu ve zehirli maddelerden suyu temizler. Bitki ve hayvan vejetasyonlarına ev sahipliği yapar. Balıkçılık, turizm, tarım ve hayvancılık olanaklarıyla bölge ve ülke ekonomisine katkı sağlar. ÖR= Sultan Sazlığı , Eğirdir Gölü, Küçük Menderes, Van Gölü, Ulubat Gölü Peki sulak alanlar önemli ama bu önemli olduğuyla kalmıyordur herhalde...Gelin size Ramsar Sözleşmesi hakkında bilgi verelim . RAMSAR Sözleşmesi nedir ? İran'ın Ramsar kentinde 1971 yılında imzalanan ve sulak alanların korunmasını ve akılcı kullanımını hedefleyen bir sözleşmedir. Türkiye bu sözleşmeye 1994 yılında imza atmıştır. Sulak alanlar ; doğal veya yapay, devamlı veya geçici, sürekli veya mevsimsel, suları durgun veya akıntılı, tatlı, acı veya tuzlu, denizlerin gel-git hareketlerinin çekilme devresinde 6 metreyi g

IUCN ( Dünya Koruma Birliği ) ve Ekosistem Yönetimi Komisyonu

IUCN ( Dünya Koruma Birliği ) ve Ekosistem Yönetimi Komisyonu 1948 yılında dünyanın ilk uluslararası doğa koruma organizasyonu olarak kurulan IUCN kendi misyonunu ya da hedefini şöyle tanımlamaktadır: " Doğanın çeşitliliğini ve bütünlüğünü korumak,  doğal kaynakların eşit ve ekolojik sürdürülebilir kullanımı sağlamak için, dünya düzeyindeki tüm toplumları etkilemek, cesaretlendirmek ve desteklemektir."(Nagel,2003) Günümüzde birliğe 140'dan fazla ülkeden, 980'in üzerinde ülkesel organizasyon veya gönüllü kuruluşlardan üye bulunmaktadır. IUCN'nin en önemli aktiviteleri ; Doğa koruma için bilimsel temelleri hazırlamak, Uluslar arası lobi faaliyetleri, örneğin uluslararası sözleşmelerin taslaklarını hazırlamak veya stratejiler geliştirmek, Hükümetler ve gönüllü kuruluşlar için danışmanlık yapmak. IUCN, bu aktivitelerini Birleşmiş Milletlerin FAO, UNESCO gibi diğer organizasyonları ile birlikte yaparken kendisi de , 6 değişik komisyon oluşturmuştur.

Çim Alanlar, İşlevleri, Kalite ölçütleri,Türleri , yetişme ortamı istekleri nelerdir ?

ÇİM ALANLAR İşlevleri :  Trafikte güvenliği sürüş sağlar.                               Erozyon önleyicidir. Suyu temizleyici özelliği vardır. Ruh sağlığına yardımcı olur. Gürültüyü azaltır. Isı adası etkisini azaltır. Sporcuların sakatlanmasını önler. Yağmur suyu yönetimine yardımcı olur. Mekanlara değer katar. Yangına karşı direnç gösterebilir. Mimari işlevleri vardır. Çim bitkilerinde dallanma tipleri =  Yumak Yaşam Formu= Kirpi gibi bir form ortaya çıkar. Koyun Yumağı (Festuca ovina), Kırmızı Yumak(Festuca rubra) ve Çok Yıllık Çim(Lolium perenne)'de görülür. Stolonlu Yaşam Formu= Toprak üstünde dallanan/yayılan gövdedir. Köpekdişi (Cynodon dactylon) ve Mandaotu (Buchloe dactyloides) örnek verilebilir. Rizomlu Yaşam Formu= Toprak altında dallanan/yayılan gövdedir. Köpekdişi (Cynodon dactylon) ve Çayır Salkımotu (Poa pratensis) örnek verilebilir. Dipçe 1: Uçlarını keserek başka bir yere atınca rizom ve stolonlu olanlar vejetatif üretilebilirler. D

Dünyamızın Ateşi Var !

Arkadaşlar hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlıyorum. İklim değişikliğine dikkat edilmesi konusunda ne kadar titiz olduğu daha önceki yazılarımda da görmüşsünüzdür. Ancak insanların dikkatini çekmek kolay olmuyor lütfedersiniz ... Yeni bir İklim Değişikliği konulu bir yazı ile karşınızdayım. Umarım seversiniz ve faydalı olur. İyi farkındalıklar! Dünyamızın Ateşi Var Elektrik elde etmek için dünyanın çoğu yerinde kömür gibi fosil yakıtlar kullanılıyor. Karbon emisyonlarının artması, ısını da yükselmesi anlamına gelir. Bitkiler ve sulak alanlar, doğal olarak karbon emisyonlarını depolayabilirler. İnsanoğlu, fosil yakıtları kullanmadan önce doğada kendiliğinden var olan bu denge, ne yazık ki artık bozuldu. Ormanların daha ne kadar karbondioksiti depolayabileceğini, doğanın bu baskıya daha ne kadar dayanabileceğini bilemiyoruz. Çünkü, artık doğanın yapısında değişiklikler var. İklim değişikliğinin etkileri açıkça görülüyor. Mercan kayalıkları, mangrovlar, buzullar ve çeşitli eko